Ozhan
Canaydin’i, dogumgununde (23 Ocak) anmak sebebiyle bu satirlari yazmaya
basladigim anda, kotu haber Istanbul’dan geldi.. Karanlik geceyi aydinlatan,
ama Ozhan Bey’i guzel dusuncelerle yad etmeyi dusundugum aydinlik duygularla
dolu icimi karartan bir haberdi bu.. Galatasaray Universitesi Binasi
yaniyordu.. O da, Istanbul’daki bircok ahsap bina ile ayni kaderi paylasti..
Tarihi bina, icinde Istanbul’un degisimini barindiran ruhuyla birlikte ucup
gitti birkac saat icinde.. Turk Sporu’nda amator ruhu yasatmak icin ve onun
Galatasaray’a katkilarini onurlandirmak icin adina verilen, Ozhan Canaydin Spor Odulleri icinde Galatasaray Universitesi’nin de en basarili
amator sporcusuna veriliyordu bu odul..
Bu sanssiz
tesadufu bir kenara birakip, Ozhan Canaydin’a donelim istiyorum..
Turk spor
medyasinda ve spor kamuoyunda olimpik ruh ve amator spor bilinci pek
yayginlasmamis oldugundan dolayi, baskanllik gorevi yaptigi sure boyunca cogu
zaman Ozhan Canaydin basarisiz bir baskan olarak lanse edilmisti.. Halbuki
Turkiye’nin 1 numarali sporu olan futbolun en rekabetci ve basarili 3 kulubunden
birinin (alfabetik siralayla Besiktas, Fenerbahce ve Galatasaray) baskaniydi o..
Galatasaray Liseli’ydi Canaydin, ama futbol kokenli degildi.. 1957’de henuz 14
yasindayken 155 sicil numarasiyla, Galatasaray’in en genc kulup uyesi olmustu..
Daha sonra yillarini verecegi ve her
zaman cok sevdigi basketbol ekolunden geliyordu.. 1962 yilinda Avrupa Genc
Milli Takimlar Sampiyonu olan Turk Milli takimi’nin bir parcasiydi ayni zamanda..
Ama bircok
taraftarin, ve spor camiasinin cogu zaman anlayamadigi, onun kalbinde tasidigi
amator spor ruhu belki de futboldan degil de iste bu basketboldan gelmesinden
dolayiydi.. Beyefendi durusu ve cagimizda artik nadiren rastladigimiz centilmen
kisiligiyle spor camiasindaki varligi Turk sporunun sansiydi.. Ezeli rakip
Fenerbahce’nin, Galatasaray’I 6-0 yendigi o tarihi macta rakibin gollerini
alkislamasi onun, kendi kulubu icinde en anlasilamadigi hareketi olmustu..
Halbuki bu ornek hareketiyle esas alkislanmayi hakeden kendisiydi.. Cunku
normal olan bir tebrik jestini gormeyeli o kadar uzun bir zaman olmustu ki,
bunu zihinlere kazimak ancak 6-0 gibi bir hezimetle olabilirdi, bir kez daha
tesekkurler Canaydin’a.. Zaten daha sonra da yilin Fair Play odulune layik
gorulecekti bu hareketiyle..
O yillarini
verdi Galatasaray’a.. Modern bir stad yapmak icin gecesini gunduzune katarak
mesai harcadi Ozhan Baskan.. Canaydin, ayni zamanda Bursali basarili bir
sanayiciydi.. Galatasaray sevgisi o kadar yuceydi ki, Bursa’daki tekstil
fabrikasinin, sirketlerinin yonetimini degerli yoneticilere devrederek tum
mesaisini Galatasaray’a ayirmaya karar verdi.. Ama is dunyasi ve Galatasaray
ile beraber 3. bir cephe daha acilmisti Canaydin’in hayatinda.. O artik pankreas
kanseriyle de savasacakti..
Ticari
islerini artik bir kenara koyan Ozhan Canaydin icin kum saati akmaya
baslamisti; kumlar saatin ustteki stad projesi haznesinden, hizla alttaki kanser
haznesine dogru suzuluyordu.. Insaat, finansal yetersizlikler, projedeki
aksakliklar maalesef onu en cok dinlenmeye ihtiyac duydugu zamanlarda bir hayli
yipratti.. Ama Galatasaray sevgisi bir kez daha agir basti ve o savasini
surdurdu, ama bitirmeyi cok arzuladigi Arena
stadinin acilmasini goremeden
hastaligina yenik dusmesi de dunyanin adil olmayan zamanlamalarindan biriydi
iste.. Oglu Murat Canaydin, ‘ Babam Arena stadinda bir mac izlemek icin canini
verirdi. Aslinda bir bakima da öyle oldu’ diyerek herseyi ozetliyor aslinda..
Yine gecigimiz gunlerde kaybettigimiz degerli gazeteci Mehmet Ali Birand ile
sinif arkadasiydilar Galatasaray Lisesi’nde ve Birand soyle demisti Canaydin’in
kaybi icin: ‘Baskanligi doneminde cok fazla uzuldu, ve bu onun hastaligini
tetikledi’..
Aci ama gercek.. Bu hayatta yapmak istedigimiz guzellikler onune cikartilan engeller, bos yere kirdigimiz kalpler, iyi insanlarin omurlerinden yillar goturuyor belki de.. Biz bunlari bazen hic dusunmuyor olsak da..
Aci ama gercek.. Bu hayatta yapmak istedigimiz guzellikler onune cikartilan engeller, bos yere kirdigimiz kalpler, iyi insanlarin omurlerinden yillar goturuyor belki de.. Biz bunlari bazen hic dusunmuyor olsak da..
(Özhan Canaydın; Galatasaray'a adanmış bir hayat)
Oglu Murat Canaydin ile bitirelim yine.. Kendisine sorulan, hasta olacagini bilseydi Ozhan Canaydin ne yapardi sorusuna verdigi cevapla; ‘Babama bunu sorduk.. Tereddut etmeden, evet yine de gorevimde kalirdim.. Galatasaray’a baskan olmak bu dunyada herseye deger demisti’..
Saygiyla aniyorum
seni Ozhan Baskan.. Ve de yazimi senin de her zaman bitirdigin sekilde bitirmek
istiyorum;
‘Sevgi ve
Dostlukla’
Nils Filmer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder