Cuma, Eylül 28, 2012

Turkiye, Suriye Savasi'nin Neresinde?

Turkiye'nin Suriye savasindaki durusu ne kadar saglam?

Oncelikle Suriye'de sivillerin yasaminin tam anlamiyla icler acisi bir hal aldigi karsi konulamaz  bir gercek.. Uluslararasi otorite denen hukuk, saglik ve savunma kuruluslari her zamanki gibi isi agirdan aliyorlar. 1990'larda Bosna ve genel anlamiyla Yugoslavya savasinda yasananlar tekrarlaniyor; bu kez Ortadogu'da, 42 yildir Esad ailesinin iktidarda bulundugu Suriye'de. Birlesmis Milletler, NATO vb. kuruluslar gene onlari yoneten, basta ABD olmak uzere batili guc odaklarinin kendileri icin ihtiyac duyduklari cikar optimizasyonunu bekliyor olmalilar, mudahale icin.. Turkiye ise, diger ulkelerden cok daha once davrandi bu kez ve Erdogan yonetimi tarafini daha catismalarin henuz basladigi aylarda Esad muhaliflerinin tarafi olarak belirledi..

Bu hizli atilmis adim, Turkiye kamuoyunda bile henuz tam anlamiyla anlasilamadi.. Yillardir Besar Esad olarak anilan Suriye lideri icin once Esed denmeye baslandi, ardindan da sadece 1 yil oncesinde, vizeleri kaldiracak ve ortak bakanlar kurulu toplamaya kadar giden yakin iliskiler, tamamen kopma noktasina geldi. Artik Esad (veya Esed) bir dusman, muhalifleri ise Turkiye Cumhuriyeti'nin muhatabi olacakti..

Suriye'de tam anlamiyla neler yasandigini aslinda tam olarak bilemiyoruz.. Her savas bolgesinde yasandigi gibi, dezenformasyon olarak adlandirabilecegimiz yanlis veya eksik bilgiler ile kanli savas goruntuleri gun be gun televizyon ekranlarimiza dusuyor, tv kanallarinda guvenlik uzmani (anlattiklari guvenligi degil savas stratejilerini tanimliyor) olarak adlandirilan kisiler de bu goruntulerden bize savasi analiz ediyorlar, bizi Suriye Devlet Baskani Esad'in zalimce katliamlar yaptigina inandirici yorumlar yapiyorlar.. Bilinen tek dogru, olen siviller ve sag kalanlarin da, evlerinde, sehirlerinde veya ulke genelinde artik yasanamaz kosullara sahip olmalari.. Bu yuzden de basta Turkiye olmak uzere Suriye'nin komsulari, savastan kacan binlerce multeciyi 'kotunun iyisi' kosullarda simdilik gecici olarak agirlamak zorunda kaliyor..

Turkiye'nn bu noktada uluslararasi toplumdan topladigi takdirin yaninda, bazi ulkelerden ve ozellikle Esad yonetiminden aldigi en buyuk elestiri, ve hatta suclama bu multeci kamplarinda Suriyeli muhaliflere askeri egitim veriliyor olmasi. Suclamalar bununla da kalmiyor; bir diger onemli itham ise, Turkiye-Suriye sinirinda kontrolun Esad yonetiminden muhaliflere gectigi bolgelerde gerek ambulans gerekse sivil araclarla Turkiye'den muhaliflere yollanan bircok silah ve muhimmat oldugu yonunde.. Ayni sekilde, deniz yoluyla da Suriye'ye silah yollandigini daha once haber bultenlerinde duymustuk..


Erdogan ve Esad'in dostca goruntuleri artik gecmiste kaldi..




Turkiye'nin Suriye konusunda insani sorumluluklarini yerine getirmek disinda ele almasi gereken en onemli nokta dis politika stratejisini belirlerken PKK konusunda yillardir Suriye'yi suclamasina neden olan noktalarda ayni duruma dusmemesi gerekliligi.. Turk halki, yillardir Suriye'yi topraklarindaki PKK kamplarina musamaha gostermesi ile en hafif tanimiyla pek sevemedi.. Simdi Suriye'de yonetimde olan Esad destekcisi halk ise, muhaliflerin silah egitimini Turk topraklarinda, Turk ordusundan aldigina suphe duymuyor.. Suriye son surat bir ic savasin icine cekildi ve bu savasta dis guclerin etkisi cok buyuk.. Turkiye Cumhuriyeti olarak savasin tarafi degil, tamiri icin calismali ve zarar goren sivillere yardim etmenin otesine gitmemeli..

Irak Savasi'nda, Saddam yonetiminin kimyasal silahlara sahip olduguna inandirildi dunya.. Saddam'in bir siginakta yakalanip, komik bir mahkemede yargilandigi ve bir yilbasi gunu arefesinde sessiz sedasiz idam edilinceye kadar gecen surecte, kimsenin Irak'ta kimyasal silah oldugundan suphesi yoktu.. Ancak yillar gecti, ve o silahlar asla bulunamadi.. Ustelik daha sonra ortaya cikan korkunc gercekler tuyler urperticiydi, Irak'ta silah yoktu raporu veren uzmanlarin raporlari imha edilmisti.. ABD'nin en buyuk muttefiki Ingiltere'den cikan 'catlak sesler' her gecen gun artmaktaydi.. Donemin Ingiltere Basbakani Tony Blair'e Irak'taki kimyasal silah varligiyla ilgili verilen MI5 raporunun cok abartili ve gerceklerden uzak oldugunu kamuoyuyla paylasan Ingiltere disislerinde gorevli bir profesor olan David Kelly'nin olumu ise kuskulari arttirdi.. Acaba Irak'ta isgale zemin hazirlayan kimyasal silah var iddiasi sadece bir isgal kampanyasindan mi ibaretti?

Simdi ayni oyun Suriye icin oynaniyor.. Suriye'de kimyasal silah varligi sorgulaniyor.. Tipki Iran'da yapildigi gibi, ancak Iran hala saglam ve ayakta, Suriye yonetimi ise tam tersine zayifladi ve sallaniyor.. Dunya her savasta oldugu gibi iki kutba ayrildi; bir yanda ABD, Avrupali muttefikleri, Turkiye ve korfez ulkelerinin Suriye muhalefetine destegi varken, Cin, Rusya ve siranin kendisine gelmesini istemeyen Iran ise Esad'a destegini surduruyor..

Olulerin sayisi yuzlerden binlere, komsu ulkelere siginan multecilerin sayisi ise coktan binlerden yuzbinlere ulasti bile.. Ancak halen uluslararasi arenada ulasilan bir sonuc yok.. Turkiye, savasi bitirmeye yonelik bir planin parcasi olmali, savasin taraflarindan birini besleyerek saglam bir durus saglamaktan cok, o cografyada gozu olan emperyalist guclerin masasi olmaktan oteye gidemez..

 Nils Filmer